The Mediterranean has traditionally been a place where men, goods and inventions have passed through. The historian of the Annales Fernand Braudel saw the Mediterranean as "an immense sponge that has slowly become imbued with all knowledge". Within this liquid plain there were several protagonists, on the one hand the Spanish monarchy and the Genoese, in the eastern Mediterranean the Republic of Venice with its colonies of the State da Mar, which was in dialogue with the great enemy of the Christian West, the Ottoman Empire. This new political actor, following the capture of Constantinople (1453), overlooking the Mare Nostrum, began an expansionist policy that involved not only the Balkan area, but also the Mediterranean one. The empire had a feudal composition, with a large number of vassal territories, among these was the Arabian Peninsula. Within this multicultural context, a commercial power such as the Serenissima managed to match its interests in various areas of the Ottoman Empire such as Palestine, despite the religious adversity between the Turks and the Western world. Through the analysis of the Italian sources it was possible to observe what were the relations between the Sublime Porta and the Republic of Venice, the lion, in the Palestinian territory
Ottoman Empire Republic of Venice XVI century XVII century Italian sources Palestine Mediterranean Mediterranean studies
Akdeniz geleneksel olarak insanların, malların ve icatların geçtiği bir yer olmuştur. Annales Fernand Braudel'in tarihçisi Akdeniz'i "yavaş yavaş tüm bilgilerle doldurulmuş muazzam bir sünger" olarak gördü. Bu sıvı düzlükte, bir yandan İspanyol monarşisi ve Cenevizliler, Doğu Akdeniz'de, Hıristiyan Batı'nın büyük düşmanı ile diyalog halinde olan Estado da Mar kolonileriyle Venedik Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu. Bu yeni siyasi aktör, Konstantinopolis'in ele geçirilmesinden (1453) sonra, Mare Nostrum açısından, yalnızca Balkan bölgesini değil, Akdeniz'i de kapsayan yayılmacı bir politika başlattı. İmparatorluğun feodal bir yapısı vardı, çok sayıda vasal bölgesi vardı, bunlar arasında Arap Yarımadası da vardı. Bu çok kültürlü bağlamda, Serenissima gibi bir ticari güç, Türkler ile Batı dünyası arasındaki dini sıkıntılara rağmen, Osmanlı İmparatorluğu'nun Filistin gibi çeşitli alanlarındaki çıkarlarıyla örtüşmeyi başardı. İtalyan kaynaklarının analizi sayesinde, Porta Sublime ile aslan Venedik Cumhuriyeti arasındaki Filistin topraklarındaki ilişkileri gözlemlemek mümkün oldu.
Osmanlı İmparatorluğu Venedik Cumhuriyeti XVI Yüzyıl XVII Yüzyıl İtalyan Kaynakları Filistin Akdeniz Akdeniz Çalışmaları
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021Sayı: 9 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Daha fazla bilgi için tıklayınız.
Dizinler / Veri Tabanları: SCOPUS| EBSCO| INDEX ISLAMICUS| ERIH PLUS| MLA | INDEX COPERNICUS | CEEOL | SCIENTIFIC INDEXING | DRJI | İSAM
FAD- Filistin Araştırmaları Dergisi
[BPS- Bulletin of Palestine Studies]
e-ISSN 2587-1862