Ortadoğu
coğrafyasının büyük bölümüne uzunca bir süre hâkim olan Osmanlı Devleti’nin
mirası üzerine kurulan Türkiye, bölgede kronikleşmiş bir sorun olarak günümüze
dek uzanan İsrail-Filistin meselesi ile her zaman ilgilenegelmiş ve bu sorun
Türk dış politikası açısından her zaman önceliğini korumuştur. Türkiye,
İsrail-Filistin meselesinde Arap ülkelerinin tezlerini savunmakla birlikte,
sorun ekseninde ortaya çıkan olaylarda gerek Batı ile gerekse İsrail ile olan
ilişkilerine zarar vermekten kaçınmıştır. Türkiye İsrail ve Filistin arasındaki
kriz dönemlerinde Filistin’in lehine pozisyon almasına rağmen, bölgedeki tek
gayrimüslim devlet olan İsrail’le ekonomik ve sosyal etkileşimler de dâhil
olmak üzere neredeyse tüm boyutlarda ilişkilerini sürdürmüştür. Bu makalede, Türkiye’nin
İsrail-Filistin sorununa ilişkin politikasının temelde taraflar arasında bir
denge gözetilerek belirlendiği ileri sürülmektedir. Çalışmada ayrıca, yetmiş
yıldan fazla bir süredir devam eden süreçte Türkiye’nin İsrail-Filistin
sorununa ilişkin tutumunun ve bu soruna ilişkin izlediği politikaların inişli
çıkışlı seyrine paralel olarak İsrail ile ilişkilerinin gelişimine de genel bir
projeksiyon sunulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019Sayı: 6 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Daha fazla bilgi için tıklayınız.
Dizinler / Veri Tabanları: SCOPUS| EBSCO| INDEX ISLAMICUS| ERIH PLUS| MLA | INDEX COPERNICUS | CEEOL | SCIENTIFIC INDEXING | DRJI | İSAM
FAD- Filistin Araştırmaları Dergisi
[BPS- Bulletin of Palestine Studies]
e-ISSN 2587-1862