Küresel nüfus artışı doğrultusunda meydana gelen sosyo-kültürel değişmeler, ekonomik yapıdaki pozitif iyileşmeler ve sağlık hizmetlerine önemli kaynak aktarımı gibi makro ve mikro gelişmeler, yaşlı popülasyonda belirgin artışlar yaratmıştır. Bu değişimler sonucu yaşam kalitesi ve beklentisinde gözlenen artış, ileri yaş grubundaki bireylerin sağlık hizmeti gereksinimini artırmıştır. Ancak ileri yaş grubunda meydana gelen komorbid ve dejenere hastalık yapıları sağlık ekonomisi üzerinde ağır yansımaları olmuştur. Dolayısıyla sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakların artışıyla hedeflenen yaşam kalitesi ve beklentisi diğer taraftan yaşlı bir nüfus olgusunu meydana getirerek daha fazla kaynak tüketimine neden olmaktadır. Bu paradoks, giderek derinleşmektedir. Bu bakımdan ileri yaş gruplarına yönelik sağlık hizmetleri yönetimi; yeni kaynak yaratımlarını ve mevcut kaynakların etkili ve verimli kullanılması gereksinimini ön plana çıkarmıştır. Bu çalışmada, “demografik değişim kuramı” kapsamında küresel ve yerel düzeyde değişen nüfus yapısı irdelenerek yaşlanan nüfusun sağlık ve sağlık harcamalarına etkisi tartışılmıştır. Çalışmayla, sosyal yapıda yaşanan değişmeler ve sağlık bakımı için finansal kaynak ayırımının yaşam beklentisini artıran önemli değişkenler olduğu ortaya konmuştur. Ancak, sağlık statüsünde yaşanan iyileşme ve doğumda beklenen yaşam umudunun artması ileri yaş olgusuna yol açarak maliyeti yüksek hastalıkların meydana gelmesine neden olmuştur. Bu durumun ülkeler için bir sorun alanı olduğu ortaya konmuştur. Sorunlara yönelik çözüm önerileri olarak yine literatür ışığında çözüm üretilerek karar vericilere ve politika yapıcılara önerilerde bulunulmuştur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 15 |
Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.